Türkiye Deprem Vakfı (TDV) ve İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi iş birliğiyle düzenlenen 10. Türkiye Deprem Mühendisliği Konferansı, 8-10 Ekim 2025 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi.
Konferansa, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Abdullah Ekinci, Genel Sekreter Ahmed Erken, Sayman Hüsnü Coşan, Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Ayşe Pekrioğlu Balkıs, Gözde Oğuz, Nüshet İlktuğ ve Arif Soykök ile birlikte, Deprem Komitesi üyeleri ve oda üyelerinden oluşan 18 kişilik bir heyetle katılım sağladı.
Üç gün süren etkinlikte, deprem mühendisliği alanındaki son gelişmeler, yapı güvenliği, afet yönetimi, dayanıklı kentleşme ve bölgesel risk azaltma politikaları kapsamlı biçimde ele alındı.
Açılış konuşmasını yapan İMO Başkanı Doç. Dr. Abdullah Ekinci, şunları söyledi:
“10. Türkiye Deprem Mühendisliği Konferansı artık bir marka haline geldi. Aranızda olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Son dönemde deprem, popüler bir konu haline geldi. Ehli olmayan herkes bu konuda konuşuyor. Oysa bugün burada popülizm değil, bilim konuşacak. Uzmanlar konuşacak. Bizler, ‘Güçlü Kentler’ bildirimizin de altını çiziyoruz: *Yapabiliyorsanız yapın!*
Mühendislik mesleğinin en büyük sorunu, yaptığımız zor işi satamıyor olmamız. Bir diğer önemli sorun ise gençlerin artık mühendis olmak istememesi. Mesleğimiz gençler için cazibesini yitiriyor. Bunun için önlemler almalıyız.
Ne yazık ki biz, ‘balık hafızalı’ bir toplumuz. 1999 depreminde yaşadıklarımızdan 24 yıl sonra Kahramanmaraş’ta aynı acıları yeniden yaşadık. Siyasetin tutumu hâlâ günü kurtarmak üzerine kurulu; bu popülist yaklaşım değişmedi.
Kahramanmaraş depremleri sonrasında ‘Şampiyon Melekler’ konusundaki toplumsal hassasiyet hepimizin yüreğini dağladı. O dönemde hükümet üzerindeki baskıyı biz göğüsledik. Muhalefet ve sivil toplumun da desteğiyle ‘Hızlı Tarama Sistemi’ni hayata geçirdik. Gönüllülerle okullar tarandı, güçlendirme projeleri yapıldı. Önceden bu işi yapan üç kişiyken, bugün otuz kişi aynı alanda çalışabiliyor.
Ancak bugün bizi deyim yerindeyse kör ve topal bırakmak istiyorlar. Bacaklarımızı kesmek istercesine ithalatla üretimi bitirdiler, şimdi de gözlerimizi kör etmek istercesine aydın kesime ve beyin gücüne saldırıyorlar.
Yaklaşan 19 Ekim seçimlerinde iki farklı zihniyet yarışacak. Bir yanda savaş naraları atan, eski sporcular ve ne olduğu belirsiz derneklerle ‘Türk Dünyası Uluslararası Mühendislik Zirvesi’ propagandası yapanlar; diğer yanda ise ‘KTMMOB bu toplumun aydınlık geleceğidir’ diyenler var.
19 Ekim’de kazanan bilim ve kendi toplumuna güvenenler olacak. Konferansın camiamıza ve coğrafyamıza hayırlı olmasını diliyor, Kıbrıs’tan sevgiler ve saygılarımı sunuyorum.”
Konferans boyunca, Türkiye ile KKTC arasında yürütülen mikro-bölgeleme, zemin etütleri ve fay hattı analizleri gibi ortak bilimsel projeler de değerlendirildi. Uzmanlar, bu tür çalışmaların bölgesel dayanıklılığı artırmada kilit rol oynadığını vurguladı.
10. Türkiye Deprem Mühendisliği Konferansı, akademisyenlerin, kamu temsilcilerinin ve mühendislik sektörünün geniş katılımıyla gerçekleşirken, depreme dirençli toplum ve güvenli yapılaşma hedefi doğrultusunda önemli mesajlar verildi.
