KTMMOB İNŞAAT MÜHENDISLERİ ODASI, “KARAYOLU TRAFİK GÜVENLİĞİ POLİTİKALARI: DANİMARKA YOL GÜVENLİĞİ PROGRAMI DENEYİMİ” SEMİNERİ GERÇEKLEŞTİRDİ

KTMMOB İNŞAAT MÜHENDISLERİ ODASI, “KARAYOLU TRAFİK GÜVENLİĞİ POLİTİKALARI: DANİMARKA YOL GÜVENLİĞİ PROGRAMI DENEYİMİ” SEMİNERİ GERÇEKLEŞTİRDİ
  • Güncelleme Tarihi: 23 May 2024
2 Mayıs 2024 tarihinde Lefkoşa Grand Pasha Otel'de KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen seminerde, Danimarka'nın yol güvenliği stratejileri detaylı bir şekilde ele alındı. Seminerin açılışında KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Abdullah Ekinci ve KTMMOB Genel Başkanı Seran Aysal birer konuşma yaptı.Danimarka Yol Güvenliği Konseyi'nin eski Dokümantasyon Başkanı Jesper Sølund, Danimarka'nın trafik güvenliği konusundaki başarılarını ve uygulamalarını sundu. Etkinlik, birçok inşaat mühendisi, trafik güvenliği uzmanı ve Polis Genel Müdürlüğü mensuplarının katılımıyla büyük ilgi gördü.
Sølund'un sunumu, katılımcılara yol güvenliği konusunda değerli bilgiler sunarak büyük ilgi topladı ve KKTC'nin bu alanda yapabileceği çalışmalara ışık tuttu. Sølund, Danimarka'nın trafik kazalarındaki ölüm oranlarının Türkiye ve Güney Kıbrıs'dan çok daha düşük olduğunu belirterek, bu başarıyı etkili veri kullanımı ve sistematik yaklaşımlara bağladı. Sunumda, Danimarka'da her 100.000 kişide 2,8 olan trafik kazası ölüm oranının, Türkiye'de 6,6 ve adanın güneyinde 5.7 olduğu vurgulandı. Bu fark, Danimarka'nın yol güvenliği konusundaki politikalarının başarısını ortaya koyuyor.
Danimarka'nın yol güvenliği stratejilerinin temelinde, polis tarafından toplanan kaza verilerinin yer aldığı belirtildi. Bu veriler, yol güvenliği eylem planlarının oluşturulması, mevzuat düzenlemeleri, yol mühendisliği çalışmaları, eğitim ve kampanyalar için kritik bir rol oynuyor. Sølund, bu verilerin yıllık analizlerinin, tematik raporların ve yol güvenliği komisyonlarının stratejilerinin önemine dikkat çekti. Özellikle polis verilerinin yol güvenliği araştırmaları için temel oluşturduğu ifade edildi.
Danimarka Yol Güvenliği Komisyonu tarafından belirlenen sekiz anahtar performans göstergesi de sunumda ele alındı. Bu göstergeler arasında hız sınırlarına uyum, bisiklet kaskı kullanımı, alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanımı, dikkat dağınıklığı ve emniyet kemeri kullanımı gibi önemli konular yer alıyor. Sølund, bu göstergelerin yol güvenliği çalışmalarının etkinliğini ölçmek ve geliştirmek için kullanıldığını belirtti.
Eğitim ve kampanyaların yol güvenliğindeki rolü de sunumun önemli bir kısmını oluşturdu. Sølund, Danimarka'da yol güvenliği eğitiminin okul öncesi dönemden başlayarak 25 yaşına kadar sürdüğünü ve kişisel hikayelerle desteklendiğini anlattı. Bu tür eğitimlerin gençlerin üzerinde büyük bir etki yarattığını ve onların güvenli yol kullanıcıları olmalarını teşvik ettiğini vurguladı. Sølund, bu eğitimlerin sadece teorik bilgi değil, aynı zamanda pratik uygulamalar içerdiğini de belirtti. Danimarka'nın yol güvenliği konusundaki eğitim programlarının, farklı yaş gruplarına yönelik özel stratejiler içerdiği belirtildi. Okul öncesi dönemden başlayarak 25 yaşına kadar olan süreçte, farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarına göre tasarlanmış eğitim programları ile gençlerin güvenli yol kullanıcıları olarak yetiştirildiği ifade edildi. Sølund, bu programların, çocukların ve gençlerin trafik güvenliği konusundaki bilinç düzeylerini artırarak, gelecekte daha güvenli sürücüler olmalarını sağladığını belirtti.
Danimarka'da merkezi ve yerel otoriteler arasındaki işbirliğinin önemine de değinildi. Yerel yol güvenliği konseyleri, polis, okullar ve Danimarka Yol Güvenliği Konseyi gibi paydaşların bu süreçte aktif rol aldığı belirtildi. Sølund, bu işbirliğinin yerel trafik koşullarına dayalı olarak belediye yol güvenliği eylem planlarının oluşturulmasını ve uygulanmasını sağladığını ifade etti. Bu tür işbirliklerinin, yol güvenliği alanında başarılı sonuçlar elde edilmesinde kilit rol oynadığına dikkat çekildi.
Sølund, Danimarka'da yol güvenliği konusunda elde edilen başarıların sadece veri toplama ve analizle sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik kampanyaların da büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Özellikle hız sınırlarına uyma, emniyet kemeri kullanımı ve dikkat dağınıklığının önlenmesi gibi konularda düzenlenen kampanyaların etkili olduğunu belirtti. Bu kampanyaların, toplumun tüm kesimlerine ulaşmayı başardığını ve böylece trafik güvenliği kültürünün yerleşmesine katkı sağladığını ifade etti.
Ayrıca, Sølund, Danimarka'nın yol güvenliği stratejilerinin başarısında yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının da önemli bir rol oynadığını söyledi. Belediyelerin yerel yol güvenliği konseyleri kurarak, bölgesel trafik sorunlarına yönelik çözümler ürettiklerini ve bu konseylerin merkezi otoritelerle işbirliği içinde çalıştığını belirtti. Bu yaklaşımın, yerel düzeyde etkili çözümler üretilmesine ve uygulamaların başarıyla hayata geçirilmesine olanak tanıdığını vurguladı.
Son olarak, Sølund, Danimarka'nın yol güvenliği konusundaki başarılarının ülkemiz için önemli dersler içerdiğini vurguladı. Bilimsel verilerle desteklenen, işbirliğine dayalı ve kapsamlı yaklaşımların, ülkede trafik kazalarının ve ölümlerin azaltılmasında etkili olabileceğini belirtti.
Seminer sonunda, katılımcılar Danimarka'nın yol güvenliği konusundaki başarılarından ilham alarak, Ülkemiz’de uygulanabilecek stratejiler üzerinde tartışmalar yaptı. Sølund, KKTC'nin de benzer yöntemlerle trafik kazalarını azaltabileceğine olan inancını dile getirdi. Seminer, karşılıklı fikir alışverişi ve gelecekteki işbirliklerine yönelik umutlarla sona erdi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tüm ifadeler:
28Abdullah Ekinci, Salih Tacan Ersümer ve 26 diğer kişi

 
 

Üst Taraf